Rekabet Kurumu Başkanı Birol KÜLE’nin Concurrences’a verdiği röportaj, çevrimiçi yayın organının dergisi olan Concurrences Review’in bu yılki 2. Sayısında yayınlanmıştır. (23.5.2024)

Rekabet Kurumu Başkanı Birol KÜLE, Concurrences’da yayımlanan röportajında; Başkanlık görev süresinin ilk dört yıllık döneminde Türkiye’de adil piyasa uygulamalarının teşvik edilmesi ve tüketici refahının yükseltilmesine ilişkin olarak önemli adımların atıldığına, dijital dönüşüm ile birlikte değişen küresel ekonomiye uyum sağlanması adına, dijital dönüşümlerin getirdiği dinamiklerin yakından takip edildiğine, bu kapsamda dijital platformlara ilişkin 4054 sayılı Rekabetin Korunması Hakkında Kanun (4054 sayılı Kanun) kapsamında değişiklik önerileri üzerinde çalışmaların tamamlandığına yer vermiştir.

Başkan KÜLE görevinin ikinci döneminde, Rekabet Kurumunun, Türkiye’de rekabeti ve piyasa bütünlüğünü destekleme misyonunda çevik, ileriye dönük ve güçlü kalmasını amaçladığını, bu kapsamda Kurumun güçlendirilmesi adına; dijital pazarlara ilişkin düzenlemelerin, uluslararası işbirliklerinin, Kurum bilgi birikiminin, kamu ile iletişimin ve şeffaflığın, rekabet savunuculuğunun geliştirilmesi konuları üzerinde durulacağını paylaşmıştır.

25 yılı aşkın tarihiyle, Kurumun rekabet hukuku uygulamalarında önemli bir aktör olduğunu Türkiye sınırlarını aşacak şekilde Avrupa’da da kanıtladığını, rekabet otoriteleriyle etkin bir küresel rekabet hukuku uygulaması için işbirliği ve bilgi alışverişi kültürünün geliştirilmesinin amaçlandığını, bu çerçevede yakın coğrafyada yer alan Balkanlar, Orta Doğu ve Bağımsız Devletler Topluluğu ile çeşitli organizasyonlar oluşturulduğu, buna “Türk Devletleri Konseyi”nin örnek olarak gösterilebileceğini, ilaveten yakın gelecekte Macaristan’da bulunan OECD-GVH Bölgesel Rekabet Merkezi ile işbirliği teklifi alındığını dile getirmiştir.

Dijital pazarlara ilişkin olarak Başkan Birol KÜLE, küresel çapta birçok rekabet otoritesinin dijital pazarlara yönelik düzenlemeler yaptığını, Rekabet Kurumunun da Türkiye’deki dijital pazarların yapısını ve rekabet koşullarını analiz etmeye devam ettiğini, inovasyonu engellemeyen ve dijital pazarlarda anti rekabetçi uygulamaları önleyerek yeni fikirleri ve yatırımları destekleyen politikaların Rekabet Kurumu için her zaman bir odak alanı olduğunu, ve bu durumun 2010/4 sayılı Tebliğ’de yapılan değişikliklerle net bir şekilde görülebileceğini belirtmiştir.

Röportajında taahhüt ve uzlaşma prosedürlerine de değinen Başkan, her iki uygulamanın da rekabet ihlalleri ile mücadelede Kurumun etkinliğini arttırdığını, rekabet ihlallerine ilişkin hızlı ve etkili yöntemler olduklarını dile getirmiştir. İlaveten Kartellerin Ortaya Çıkarılması Amacıyla Aktif İşbirliği Yapılmasına Dair Yönetmelik’te yapılan değişikliklerden de bahseden Başkan, ilgili Yönetmelik’e “katma değer yaratan belge” ve “kartel kolaylaştırıcısı” terimlerinin eklendiğini, yeni Yönetmelik ile uygulamada ortaya çıkan aksaklıkların elimine edilmesinin ve etkinliğin arttırılmasının hedeflendiğini ifade etmiştir.

2023 yılının Şubat ayında Türkiye’de yaşanan deprem felaketi sonrasında ortaya çıkan rekabetçi sorunlardan bahseden Kurum Başkanı, ilk etapta depremde etkilenen bölgedeki anti rekabetçi uygulamaların belirlenmesi ve önlenmesi amacıyla sektör araştırması başlatıldığını, bu kapsamda araştırmaların özellikle inşaat malzemeleri, sağlık hizmetleri ve temel tüketim maddeleri üzerinde yoğunlaştırıldığını belirtmiştir.

Kurumun bilinirliğinin arttırılmasına ilişkin yapılan tanıtım faaliyetlerinden de bahseden Başkan KÜLE, kamunun rekabet hukuku farkındalığının arttırılmasına yönelik olarak belirli Kurul kararlarının anlatımına ilişkin animasyonların hazırlandığını, sosyal medya kampanyalarının, eğitim kurumları ile işbirliklerinin, seminerlerin ve “Competition Newsletter” gibi İngilizce yayınların geliştirileceğini dile getirmiştir.

Son olarak iş gücü piyasalarının rekabet hukuku çerçevesinde ele alınmasından söz eden Birol KÜLE, Rekabet Kurumu tarafından iş gücü piyasalarının yakından takip edildiğini, işverenler arasında, çalışan ücretlerin belirleme, çalışan ayartmama ve rekabete hassas bilgi değişimi şekillerinde gerçekleştirilen anlaşmaların yeteneklerin kaybolması gibi olumsuz etkilere neden olabileceğini, iş gücü piyasasında anti-rekabetçi uygulamalara ilişkin farkındalığın arttırılması için yakın zamanda söz konusu pazara ilişkin alınan kararlar hakkında bilgilendirme yapıldığını paylaşmıştır.

Röportajın orijinal versiyonuna buradan ulaşılabilir.